İnek yatağının süt verimine etkisi

Süt sığırlarının fiziksel çevre koşullarının iyileştirilmesi ve sığır refahı konularında son yıllarda hızlı bir gelişme göstermiştir. Önemli olan ineğin gerçek gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Bu çalışmada süt sığırcılığında kullanılan inek yatağı ve gezinti alanları zemin kaplama kauçukları uygulamalarının verime etkileri üzerinde durulmuştur.

İneklerin Yatma süreleri

İnekler günün önemli bir kısmını yatarak geçirirler. Ahır içinde hayvanların yatma yerlerinde özel olarak yapılmış bölmelere ‘durak’ adı verilmektedir. Yatma yerleri zemini vücutlarının her noktasında aynı basınç oluşturacak şekilde olması ve vücut kemik çıkıntılarının bulunduğu yerlerin yumuşak bir zeminle temas etmesi en doğru uygulamadır. Zemine serilen malzemenin, ineklerin temiz ve sağlıklı olarak yaşamlarını sürdürmesine olanak vermesi gibi özellikler gerekmektedir.

(Natzke 1982; Nilsson, 1992; Rodenburg,1994).

İnek yatağı

Süt sığırcılığında kullanılan inek yatağının, döşekler ve altlıkların verime olan etkisi:

Altlık materyali olarak kullanılan çeşitli malzemelerin: ineklerin yatma süresini uzattığı, stresi azalttığı, süt verimini yaklaşık % 2-3 oranında yükselttiği ve bunlara ek olarak ineklerin daha temiz ve daha az yara bereli olduklarının, durakların hijyeninin’ de daha iyi olmasına olanak verdiği bilinmektedir

Döşekleri ve Yatak’ları karşılaştırdıkları çalışmalarında, toplam kirlilik puanının: Döşekler üzerinde yatan ineklerde yüksek 7.50 iken kauçuk Yatak’lar üzerinde yatan ineklerde ise 6.95 (P=0.074) olarak saptandığını bildirmektedirler.

Döşek kaplı beton ile saman kaplı betonu karşılaştırdıkları çalışmalarında, ineklerin derin sap serildiğinde bu yatma yerini daha çok tercih ettiklerini ve çok az altlık atıldığında ise Döşek kaplı durakları tercih ettiklerini bildirmektedirler.

15 mm kalınlığında kauçuk altlık, 21 mm kalınlığında “Konfor Mat” ve beton zemini karşılaştırdığı çalışmasında, en çok tercih edilen altlık malzemesisin konfor altlık olduğu daha sonra kauçuk altlıkların tercih edildiği ve en son olarak da beton zeminin kullanıldığını bildirmektedirler.

Beton zemin üzeri talaş, beton zemin üzeri kâğıt, yatak (Enkamat-K) üzeri talaş ve yatak (Enkamat-K) üzeri kâğıt altılık gruplarını karşılaştırdıkları çalışmalarında, ineklerin en çok yatak (Enkamat-K) üzeri talaş kaplı durakları tercih ederlerken en az olarak beton zemin üzeri kâğıt kaplı durakları tercih ettiklerini bildirmektedirler.

Döşekler üzerine serilmesi gereken talaş miktarının belirlenmesi amaçlı yürüttükleri çalışmalarında, 7,5 kg talaş ile kaplı döşek kullanıldığında ineklerin her 24 saatte 13,8 ± 0,53 saat, yeteri kadar talaş serildiğinde ise bu sürenin her 24 saatte 12,3 ± 0,53 saat olarak tespit edildiğini bildirmektedirler. Ayrıca, 7,5 kg talaş kaplı döşek kullanıldığında ineklerin duraklarda, ön ayakları ile geçirdikleri sürenin daha kısa olduğunu bildirmektedirler.

İnek Yatak Kalite Kriterleri

  1. Dayanıklılık
  2. Yumuşaklık
  3. Şeklini koruma
  4. Isı yalıtımı
  5. Kayma direnci
  6. Temizlik ölçütü
  7. Bakım kolaylığı
  8. Konfor DIN 3763 – “Konfor sınıflarına”

Yatakların Genel Özellikleri

  • En az 20–30 mm arası kalınlıkta sertleştirilmiş kauçuk (solid vulkanize kauçuk) kısım içermeli
  • Yüzeyi kaygan olmaması için önlem alınmış olmalı.
  • Su ve gübre tutmamalı (hijyenik olmalı),
  • Bakteri üremesine ortam sağlamamalı.
  • Emici ve poroz olmamalı (mastitis için gereklidir).
  • Soğuktan ve sıcaktan koruyucu özelliklere sahip olmalı
  • Dayanıklı olmalı,
  • Şekil bozukluğu ve göçük oluşmamalı, esneme göstermemeli.
  • Ekonomik olmalı
  • Kolay serilip kaldırılabilir olmalı
  • İş gücünü azaltmalı,

Dayanıklılık

Ürünlerin pazara sunulmadan önce belirli testlerden geçirilmiş olması gerekmektedir. Üretilen birçok kauçuk altlık materyali bir süre sonra delinme yırtılma gibi sorunlarla karşılaşılması yapılan yatırımın maliyet açısından gerekeni sağlamadığı anlaşılır.

Yumuşaklık

İnekler eğer bir günde 12 saatten fazla yatacaklar ise yattıkları yerlerin rahat ve yumuşak olması gerekmektedir. Optimal sert yatak zamanını ve süt üretimini azaltmakla kalmaz aynı zamanda eklem rahatsızlıklarına ve yaralanmalara sebep olur.

Şeklini Koruma

Durak alanlarına serilen kauçuk yatak ve döşeklerin baskı altında kaldıkları zaman içe doğru gömüldükten sonra tekrar eski şeklini almıyorsa burada oluşan çukurluklara pislik birikecek ve hayvanın yattığı alana belli bir mikroorganizma faaliyeti başlayacaktır. Ayrıca işçilik ve temizlik açısından da bir sorun teşkil edecektir.

Isı izolasyonu

Sığırların sıcaklık stresi yaşadıkları zamanlarda verimlerinde bir kayıp söz konusudur. Sentetik altlıkların ısı yalıtımı organik altlıklara göre daha iyi olduğu yapılan araştırmalar ile belirlenmiştir

Kayma direnci

işletmelerde ahır zemini genelde beton malzeme kullanılarak yapılmaktadır.  Uygun koşulları sağlamayan zeminler hayvanların temkinli yürümesine ve kızgınlık aktivitelerinin azalmasına sebep olmaktadır. Kullanılan sentetik altlıkların hayvanların durak alanlarında ve yürüme yolarında kaymasına karşı dirençli olması ise hayvan davranışları ve hareketlilik açısından önemli bir kriterdir. Yapılan bir araştırmada hayvanların beton zemin ile kauçuk zemin arasındaki kayma miktarı hesaplanmıştır. Bununla ilgili grafik aşağıdadır.

Konfor

DIN 3763 - "Konfor sınıflandırması"

Sığır ahırlarında kullanılacak elastomer hasırlar için gereklilikler DIN 3763 – “Konfor sınıfları” standart olarak belirtilmiştir.

Sığırlar, doğası itibari ile mera, otlak hayvanlarıdır. Sonuç olarak, kısmen işlenebilir alt toprağa adapte olmuşlardır. Bu tür bir yüzey, hayvanlar yatarken ve ayakta dururken ve yürürken etkilidir. Elastomer paspaslara dayalı hassas bir zemin tasarımı, ineklerin bu ihtiyaçlarını karşılayabilir. Bu amaçla, sığır ahırları için elastomer hasırlar için gereklilikler DIN 3763 – “Konfor sınıfları” standart olarak belirtilmiştir.

DIN 3763 – “Konfor sınıfları”

Sığır ahırlarındaki elastomer paspaslar ve altlıklar için genel gereklilikler, kullanıldıkları ortamın fiziksel ve kimyasal etkilerine karşı mukabil dayanıklılığı içerir. Hayvanların gereksinimleri, aralarında etkileşim olmasına rağmen, kabaca yürüme, ayakta durma ve yatma alanları arasında bölünebilir. Koşarken ve ayakta dururken, bu özellikle dengeyi ve güvenli ayağı yürümeyi etkiler. Ancak zemin bunu garanti ederse hayvan çeşitli davranışlarını güvenli bir şekilde yerine getirebilir. Bu davranışların tipik örnekleri ayakta durmak, koşmak, koşmak, zıplamak ve memeyi tımarlamaktır (üç ayaklı duruş). 

Ayrıca esneyebilen bir altlık, tırnaklar üzerindeki gerilimi azaltır ve tırnak sağlığı üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Bu, yetişkin Holstein süt ineklerinde (600 kg ila 750 kg) veya Simental sığırlarda (600 kg ila 800 kg) tırnak temas alanı başına yaklaşık 200 kg ila 800 kg zeminde yüklere neden olabilir.

Yatarken gereksinimler, 

Zeminin hayvanlar yere yattığında ve ayağa kalktığında yeterli destek sağlaması, yatma yüzeyinin esneyebilir olması ve hayvana ve dolayısıyla yatarken eklemlerine uyum sağlaması gerçeğine yöneliktir. Yatmak ve ayağa kalkmak mümkün olduğunca az zorlanmaya maruz kalır.

Yürürken gereksinimler

Gereksinimler, yürüme yüzeylerindeki en yüksek yükleri, frekanslarına ulaşmasalar bile içerir ve aynı zamanda, tam yüzey desteği ile hayvanla yeterli etkileşimi ve dolayısıyla yüzey başına düşük ağırlığı hala mümkün kılar. Bu belge, sığır eti, süt sığırları ve altı aylıktan büyük genç sığırlar da dahil olmak üzere sığırların yürüme ve yatma alanlarındaki dayanıklı ahır zemin kaplamaları için gereksinimleri ve testleri belirtir. Esneklik gereksinimleri, aşağıdaki şekilde farklılaştırılan planlanan uygulama alanlarına ve sınıflara dayanmaktadır: – Alan: – Sınıflara ayrılmadan çalışma alanı; – 1’den 4’e kadar sınıflara ayrılmış dinlenme alanı- Sınıf 1 ve 2’ye bölünmüş tek bölme. Esneklik dışındaki tüm gereksinimler, alan ve sınıf ne olursa olsun bu belgeye göre tüm ürünler için aynı şekilde belirtilmiştir. Bu belge paspaslar, sac ürünler ve kompozit sistemler için geçerlidir. Sabitleme ve bağlantı elemanları için herhangi bir şartname yapmaz.

Test süreci

Gereklilikler ve testler aşağıdakilere ayrılmıştır: – Teknik kriterler: – Mekanik direnç;- asit direnci / yaşlanma;- Hayvanlarla ilgili kriterler: – Esneklik;- kayma direnci.Bu belge, DIN Standartları Komitesi Elastomer Teknolojisi (NET) Çalışma Komitesi NA 045-02-15 AA “Elastomer Paspaslar” tarafından hazırlanmıştır.Sabitleme ve bağlantı elemanları için herhangi bir şartname yapmaz.

İnek Yatak Uygunluğunun Tespiti

Yatma yeri(durak) zemininin ve ölçüsünün uygun olup olmadığını anlamak için ineklerin diz, kalça, bilek gibi yerlerine bakılır. Özellikle kemik çıkıntılarının olduğu bölgelerde apse, yaralanma, şişme, soyulma ve sıyrılma saptanırsa bu rahatsızlıkların inek yatıp kalkarken oluştuğunu ve yatma yeri zemininin uygun olmadığını gösterir.

Zeminin kalitesi ineğin sağlığı ve hoşnutluğu için temel bir faktör durumundadır. Hayvanlar yatma durumunda ruminasyon faaliyetlerini gerçekleştirir. Ayrıca ineğin memesinden %24 oranında daha fazla kan geçişi de olur ve bu sayede yatma periyotlarının uzaması ineğin daha fazla süt üretmesini destekleme anlamına da gelir.Uygun durak zeminlerinde yatan hayvanların tırnakları kuru kalır ve gerilmelerden kurtulur.  Yatma periyotlarını ise sıklıkla yemliğe veya suluğu gitme davranışı takip eder. Uygun ölçülerde ve rahatlıkta olmayan durak alanlarına sahip barınaklarda yaşayan inekler de ise yatma periyotlarının kısaldığı buna karşılık ayakta durma süresinin arttığı gözlemlenir. Bu sebeple tırnaklar üzerindeki baskı artar ve tırnaklar çoğunlukla ıslak kalır.

Tırnakların mikrop taşıma kapasitesi de artmış olur. Koridorlarda yatan hayvan sayısında da artış olur. Bunların sonucunda mekanik – travma tik tırnak yaralanmaları, ayak ve tırnak hastalıkları oluşur. Hastalıkların ilerlemesiyle de işletmenin karlılığını büyük oranda etkileyen topallık meydana gelir.

Avrupa hayvancılığında yüksek verimli süt ineklerinin sürüden çıkarılma sebeplerinin %10’u hayvanların tedavi edilemeyecek durumda olan tırnak problemleri oluşturmaktadır.

Neden yumuşak zemin

Sığırlar doğal yaşam alanlarında göçebe gibidir ve günlük 4-6 km / gün yürürler. Bu sayede tırnaklarındaki kan sirkülasyonu da gayet iyidir. Yürüdükleri alanlar kaymaya karşı dirençli ve yumuşak toprak tipleridir. Günümüz şartlarında ise yüksek verimli ineklerin barınaklarında gün içinde yaklaşık olarak 1000-1500 metre / gün gibi düşük hareket aktivitesi gösterirler.

Sürekli olarak yumuşak zeminli duraklar inekleri daha rahat olması için iyi bir başlangıçtır. Yumuşak, temiz ve kayma-dirençli zeminlerdeki inekler günün yarısından fazlasını yatarak geçirir. Yumuşak zeminli duraklar beton zemin üzerine sap saman serili duraklar ile karşılaştıklarında zaman ve maliyet bakımından daha avantajlıdır. Bu sadece minimum işçilik gereksinmesi ve diğer yatak çeşitleri ve saman için minimum maliyettir:  yumuşak zeminli duraklarda nemin emilimi için küçük bir kısım uygundur ve bunu muhafaza etmek daha kolaydır. Zaman ve para tasarrufunun yanı sıra, az saman kullanımı da yetiştiriciler için ayrıca önem taşır.

İlk olarak, durak zeminleri, eklemlerin hassas noktaları için duyarlı, aşırı yumuşak zeminler için hayvanların ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Ayrıca bu zeminler yetiştiricilerin gereksinimlerini karşılamalıdır.

Avantajları

Durak zemin materyali olan altlıkların montajı hızlı ve basittir. Tek parça bireysel altlıklar bir durak (boyunluk) demiri ile

Verime Etkisi

Altlık amenajmanı hayvan refahına, meme sağlığına, süt kalitesine, yada az tırnak ve eklem problemlerine sonuç olarak da üretimi artırıcı katkıları vardır. Temiz, kuru ve yeterince yumuşak altlık serilmiş duraklar ineklerin daha temiz kalmasını sağlar ayrıca mikrobiyel gelişimi engeller ve bu nedenle daha az sağlık problemi ortaya çıkar. Yeterince konforlu yapılmış durak zeminleri daha uzun sure yatmayı teşvik eder, yaralanmayı en aza indirir ve ayrıca bir oranda da izolasyon oluşturur.  İnekler ayakta dururken ve sağılırken statik yük, yürürken ise dinamik yük taşır. Kritik temas alanları yattıkları zaman  eklemler ve yürüme esnasında ise tırnaklardır.

Barınaklarda hayvan üzerinde oluşan baskıları şu şekilde sıralayabiliriz.

Sert zemin yüzünden fiziksel baskı, idrar ve gübreden kaynaklanan kimyasal baskı, çeşitli sebeplerden dolayı psikolojik stres ( dar mekanlarda rütbe kavgaları, kaygan zemin, sağımın gecikmesi), yüksek enfeksiyon yüzünden mikrobiyal baskı (kirli yüzeyler, yabancı bir hayvan girişinden kaynaklanan artış), yüksek verim yüzünden metabolizma baskısı. Hayvanların yürüdükleri zeminin yürüyüş açısından uygun materyalden yapılması verimlilik açısından önemlidir.

Yürüme alanlarının optimal olmadığı zamanlarda hayvanlarda hareketlilik, yeme gitme sıklığı, toplam yeme gitme sayısı ve sıcak aktiviteleri (kızgınlık belirtileri, kuyruk yalama davranışı) azalır bununla birlikte ayakta durma, yaralanmalar ve tırnaklardaki mekanik baskı artar. Tüm bunların sonucu olarak bulaşıcı tırnak hastalıkları, yaralanma riski, dengesiz beslenmeye ve az hareketliliğe bağlı olarak asidosis ve ketosis riski artar.

Unutulmamalıdır ki sığırlarda vücut oranları değişim gösterir fakat tırnak yapısı nispeten değişmez ve tırnakların yüzeye uyguladığı baskı zamanla artar. Ayak hastalıkları hayvanların verimlerine dolaylı olarak etkide bulunur ve bunun anlamı ise şöyledir; Tırnak hastalığı olan hayvan acı çeker, yeme gitme isteği azalır ve sıklıkla yeme gidemediğinden bir defa da fazla yem tüketir veya yeme fazla gidemediği için ihtiyacı olan besini yediği yemlerden alamaz. Bu sebepten süt veriminde düşme, kızgınlık periyotların da düzensizlik, sakin kızgınlık geçirme oranının artması gibi verimi etkileyen sorunlar ile karşılaşılır.

Yürümenin biyomekaniği

sığırlar tercih şansı verildiğinde doğadaki yaşam koşullarında olduğu gibi yumuşak zeminlerde yürümeyi tercih ederler. Bunun sebebi ise bu alanlarda dengeli bir yürüyüş davranışı göstermesi söylenebilir. Çayır ve mera alanlarına alternatif olarak birkaç istisna dışında yumuşak yüzeyleri seçtikleri bilinir.

Neden inekler yumuşak alanları tercih ederler?

Geçirdikleri evrimsel mutasyon sonucunda sert beton zeminlere adapte olamamışlardır. Bu yüzeyler özellikle arka taraftaki eklemler için problemdir. Arka bacakların tırnaklarındaki yaralanmalar %80’i mekanik yaralanmalardır. Arka taraftaki eklemler anatomik olarak kemiklere bağlanır, oysa ön bacaklar kuvvetli kaslar ile kürek kemiğini ile askıya alınır, sarsıntıları absorbe mekanizmasına sahiptir. Diğer bir deyişle yumuşak geniş toprak alanlarda yürüme hareketi sonucunda üretilen kuvvetli baskıyı absorbe eder. Bundan başka, yumuşak toprak zeminlere tırnaklar kolaylıkla batar, böylece iç ve dış tırnak arasında dikkate değer yük dağılımındaki denge tırnak alanının her yerinde artmış olur.  Şayet bu yük dağılımını tırnağın dış çerçevesi sağlayamaz, az dalgalı yürüyüşten dolayı hayvanın ağırlığının yarısından fazlasını arka bacaktaki tırnaklar taşır ve bu yoğun baskıyı tırnaklar taşıyamazlar, (yaklaşık olarak %80 den daha fazla), Bu aşırı yükleme tırnağın keratin yapısını uyarır, sonuçta arka tırnakların çerçevesinde anormal büyüme ve bu yüzden fazla yük artışı olur.

  1. kas ve iskelet yapısı
  2. maliyet unsuru
İskelet yapısı ve Yürümenin biyomekaniği

Bir yanıt yazın